Yarış oyunlarını oldum olası sevmişimdir. Bu yüzden fırsat buldukça karşıma çıkan her türlü yarış oyununu mutlaka deniyorum. Beni yine nostaljiye sürükleyen, eski bir atari oyunu Dragster‘ı anımsatan Drag Racing‘i ilk gördüğümde fazla bir beklentiye girmeden indirmiştim fakat bir süre sonra oyunun elimden düşmez olduğunu farkettim. En baştan söyleyeyim sizde fazla bir beklenti içinde olmayın çünkü oyun ne bir bir Need For Speed ne de bir Asphalt.
Oyunda amacınız başlangıç çizgisinden bitiş çizgisine düz bir mesafeyi rakibinizden daha kısa sürede ulaşmak. Bunun için gözünüz başlangıç işaretinde ve sonrasında ise sürekli devir saatinde olmalı çünkü kazanabilmeniz için seri kalkış ve vitesleri uygun zamanda değiştirmek çok önemli. Bir eliniz sürekli gaz pedalında iken uygun aralıklarda vitesi değiştirmelisiniz. İlerleyen bölümlerde satın alabileceğiniz nitro desteği ile vites aralıklarını küçültüp avantaj sağlayabilirsiniz. Tabi uygun yerde kullanmazsanız yarışı kaybetme olasılığınız neredeyse yüzde 100, çünkü ya 12 sn kadar kısa bir süreniz var ya da yarım mil kadar bir mesafeniz var.
Oyunun içeriğinden biraz bahsedecek olursam katıldığınız her yarıştan belli bir miktar para kazanıyorsunuz. Bu paraları ise garaj menüsünde değerlendirerek 50 değişik model arabadan istediğinizi satın alabilir ve istediğiniz şekilde modifiye edebilirsiniz, böyle bir oyuna göre azımsanamayacak kadar çok seçenek sizi bekliyor olacak. Oyun toplamda 10 seviyeden oluşuyor. Aslında garajda bulunan arabalar da bu seviyelere göre tasarlanmış yani bulunduğunuz seviyenin dışında bir araba satın alsanız bile kullanamıyorsunuz. Zaten mantıklı düşünecek olursak, 3. seviyede yarışırken 5. seviye bir araç kullanmak adaletsizlik olmazmıydı? Bunun dışında örneğin 3. seviyedeyken elinizdeki arabaları düzensiz bir şekilde sürekli modifiye ederseniz 4. seviye güce ulaşabilir ve yine kullanamazsınız. Bu yüzden modifiyelerinizi akıllıca yapmalısınız. Bu sayede oyun boyunca çekişme hep hat safhada oluyor ve zaman zaman fazlasıyla hırslanarak saatlerinizi oyun başında harcayabiliyorsunuz.
Kariyer, alıştırma, çoklu oyuncu ve arkadaşlar bölümlerinden oluşan yarış menüsünde benim en çok sevdiğim kısım çoklu oyuncu. Kariyer bölümünde toplamda 10 seviyeden oluşan yarışları tamamlamanız gerkiyor. Alıştırma bölümünde ise zorluk seviyesine göre katılabileceğiniz yarışlar bulunmakta ve zorluk derecesine göre para kazanabiliyorsunuz. En eğlenceli bulduğum çoklu oyuncu bölümü ise hızlı yarış, profesyonel ligi ve dünya rekorları olmak üzere üç alt bölümden oluşuyor. Hızlı yarış menüsünde rakipleriniz ile online olarak çeşitli yarışlar yapıp para kazanabilir ve yarışı kazanırsanız belli bir saygı puanına sahip olursunuz. Hatta daha çok saygı puanı kazanmak için bahsine bile girebilirsiniz. Bu saygı puanları profesyonel ligini tamamlayabilmeniz için gerekli, çünkü her seviyenin belirli bir puan sınırı var, o puanın altında kaldığınızda üst seviyeye geçemezsiniz. Böyle olunca sürekli olarak hızlı yarışlara katılıp bir yandan da profesyonel liginde üst seviyelere çıkmaya uğraşıyorsunuz.
Peki o kadar saatinizi harcadınız, acaba neler yaptınız oyunda bunları bilmek istemezmiydiniz? Bunun için ufak bir istatistik menüsü de hazırlamayı ihmal etmemişler, bir çok detayı görebildiğiniz bu menüde benim hoşuma giden seçenek toplamda kaç mil yarıştığım oldu 🙂
Oyunda araç modeline göre ve yarışırken aracın devrine göre çıkan motor sesleri oldukça başarılı ama arka plan müziği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bir süre oynadıktan sonra siz de benim gibi kapatmak isteyebilirsiniz. Drag Racing her ne kadar yaptığınız bütün yarışlar neredeyse aynı şekilde oynanıyor gibi olsa da sıkılmadan güzel vakit geçirmenizi sağlayacak, buna emin olabilirsiniz.
Oyunu yüklemeden önce aşağıdaki inceleme videosunu izlemenizde fayda var.
Hoş görünüyor.
[…] CSR Racing. Siteyi takip edenler belki hatırlar önceden incelemesine yer verdiğimiz Drag Racing oyununu oynadıysanız emin olun bu oyuna […]